Bu olayda ben neredeyim diye sorarsak, herkesten bir parça taşıyarak; bazı geceler dua ederek ağladığım bazı zamanlar insanın yüzüne bile bakmaktan utandığım, bazen de arkama bakmadan deli gibi kaçmak istediğim noktadayım. Öyle bir an geliyor ki kimseyi düşünmeden kahramanı oynayıp bütün gerçekleri dökeyim, ama sonra bunun hiçbir işe yaramayacağını düşünüyorum. Çünkü onlarla savaşmak için yeterince silahım olmadığını fark ediyorum. Silahların kendi için, sevdikleri için korkan ve bunları saklayan insanların elinde olması bir çoğumuzu savunmasız bıraktı.
Bu elbette ki bir son değil. Belki de her şeyin yeni başladığının işareti ya da her şeyin bittiği kötülerin hala kazanacağının işareti. Yine de bildiğim bir şey var ki insanların yüzündeki o vicdani duygunun hala ölmeyip onlarla birlikte yaşayacağı hatta belki de onları içten içe çürüteceği. Yanlış anlamayın bunlardan kendimi bağımsız tutmuyorum. Her ''elimden acaba ne gelir?'' diye düşünen insanlar olduğu sürece ya şimdi ya da daha sonra, bir şekilde bu olayların çözüleceğine inancım sonsuz. İçinizdeki vicdanın asla ölmemesi dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder