Birazcık programımın gerisinde olsam da sınav telaşım bittikten sonra tüm zamanlar benim olacak bu yüzden rahat rahat kendimi geliştirmeye ve hobilerime ağırlık verebileceğim. Öyle çok planım yok kafamda sadece kendimi mutlu etmek istiyorum bu sıralar. Mutsuz olduğumdan değil sadece son zamanlarda gerçekten kendim için ne yaptım diye sorduğumda pek bir cevap bulamadım. Tamam, şu sıralar yaptığım her şey kendi geleceğimin inşası için ama yine de çok mutlu olduğumu söyleyemem. Çünkü yaptığım çoğu şey gelecek kaygısı ve iş bulma stresinden dolayı yaptığım şeyler ki onda bile çok başarılı olduğumu düşünmüyorum.
Neyse birazcık içimizi kararttığımıza göre atmosfere uygun kitabımızdan bahsedeyim. Kendisi bütün kitaplarını bayılarak -ama korkudan- okuyacağınız Stephen KİNG beyciğimizin nadide eserlerinden olan ''Sadist'' isimli romanı. Açıkçası romanın konusundan çok bahsetmek istemiyorum ama madem tanıtıyoruz üstü kapalı anlatayım. Kitaptaki başrol karakterimiz ünlü bir yazar -ki bence kendisinden ilham almış bir karakter- bir trafik kazası sonucunda kendini ormanın içindeki bir çiftlikte buluyor. Yazarımıza çok tatlı ve sevimli(!) bir karakter olan Annie adlı emekli hemşire bakıyor. Kendisi de baş karakterimize son derece hayran olan ve hayranlıkla sapkınlık arasındaki ince çizginin üzerinde tepinmiş birisi. Kitapta ilerlemeye devam ettikçe Annie' nin akıl sağlığının tahmin ettiğimizden çok daha kötü olduğunu fark ediyoruz. Hem de insanlara fiziksel acı çektirip öldürecek kadar.
Kitap bence tam anlamıyla Testere filminden hallice bir kurguya sahip. Eğer psikolojik gerilim tarzı şeyleri seviyorsanız bu kitaba kesinlikle bayılacaksınız. Kitabın kabuslarınızın senaryolarını süsleyeceğinin garantisini veririm.