28 Mayıs 2022 Cumartesi
ŞEYLER
15 Mayıs 2022 Pazar
BİG
14 Mayıs 2022 Cumartesi
IZombie
5 sezonluk çizgi romandan uyarlama bu harika diziyi paylaşmazsam olmaz. Öncelikle dizimiz 2019 yılında final yapmış bir dizi. Beni tanıyanlar kolay kolay devam eden dizileri izlemediğimi bilir. Çünkü yeni bölümü beklemek benim için tam bir eziyet.
Gelelim dizinin konusuna: kariyerinde başarılı bir doktorun nişanlısının da desteklemesiyle gittiği bir bot partisinde alınan uyuşturucunun etkisiyle zombie katliamının ortasında kalmasıyla başlıyor. Ceset torbasında bir zombie tarafından ısırılmış bir şekilde uyanması tüm hayatını kökünden değiştirmesine sebep oluyor. Başrol kızımız artık insan beyni aşeren bir zombiye dönüşmüştür. Üstelik soluk benizli ve beyaz saçlara sahiptir. Beyin yemek içinse en etik yol olan (etikliği sonuna kadar tartışılır) morgda çalışmaya başlar. Son derece dikkatli olan adli tıp doktoru olan patronu da onun zombi olduğunu kısa sürede farkına varmakla kalmaz onun için tedavi yolları aramaya başlar.
Rose MCLVER , dizideki adı Olivia MOORE eski bir doktor asistanı şimdiyse adli tıp doktorunun yardımcısı ve bir zombi olarak morgda çalışmaktadır. Yediği beyinlerin anılarına ve yeteneklerine sahip olması onu sürekli zor durumlara sokmaktadır. Diziyi izlediğim süre boyunca Liv'in farklı karakterlere bürünmesi oyunculuk içinde oyunculuk izlemenizi sağlıyor. Gerçek anlamda her bölümde bambaşka birbirinden bağımsız karakterleri oynuyor diyebiliriz.2 Mayıs 2022 Pazartesi
Gilmore Girls
Bu senenin en iyi -benim açımdan- dizisi. Gilmore Girls. Bu diziyi anlatmadan önce söylemeliyim ki bu dizinin yeri bende hep ayrı kalacak. Çünkü bu diziyi izlemeye başladığım zaman üniversite için şehirden ayrılmama bir hafta kalmıştı. Yani diziyi izlediğim zaman boyunca farklı bir şehirdeki odamda oturuyordum. Açıkçası son bölümlere geldiğimde bitmesin diye çok uğraştım. Sürekli başka şeyler izlemeye ya da izlerken bölümü yarıda bırakıp başka bir şey izlemeye yöneldim. Ama her güzel şeyin sonu gibi bu dizide bitti. İleri ki zamanlarda bu diziye tekrar başlar mıyım bilmiyorum. Başlarsam da bu bir iki sene sonra olur muhtemelen; daha izlemem gereken o kadar çok şeyi düşünürsek.
Gelelim dizimizin konusuna. Bekar bir anne kızının günlük yaşamlarını konu alan bu dizi adeta dünya tek biz ikimiz sloganı üzerine yazılmış gibi. Genç yaşında kazara hamile kalan asi Lorelai Gilmore çocuğu doğduktan sonra evden ayrılır ve yeni doğan kızıyla birlikte kendisine bir hayat kurar. Tabi ki dizi bu kadar geçmişten başlamadığını söylemek gerekir. Dizinin pilot bölümü Lorelai'ın kızı Rory'in prestijli bir koleje kabul edilmesiyle başlıyor. Bu arada bahsetmem gereken güzel şeylerden birisi de Supernatural adlı dizide başrol oynayan Jared Padalecki'nin nasıl meşhur olmasını sağladığını ve gençliğinin ne kadar harika olduğunu görebilirsiniz. Bunların dışında dizideki her karakter ikonik özelliklere sahip. Belki de diziyi izleten şey Stars Hollow kasabasının birbirinden güzel, samimi ve özgün bir ortamının olmasıdır.
İkonik diye adlandırabileceğimiz şeylerden birisi de anne kızın kahveye olan bağımlılıkları. 7 sezon boyunca ikisinin içtiği kahve miktarı inanılmaz. insanların vücutlarının üçte ikisi suysa Gilmore kızlarınınki kahvedir. Gerçek hayatta o kadar çok kahve içen birilerinin olma olasılığı bence çok düşük. Zaten bu şekilde ki bir kahve içme miktarı insanı öldürmez süründürür nitelikte. Kahve aşkları bunla sınırlı kalmayıp sadece Luke'un dükkanından kahve içmeleri de ayrı bir takıntı.
İki bekar kadın olunca tabi ki konu elbet bir şekilde romantik ilişkilere de gelir. İkilinin ilk ve sonsuz aşklarının kahve olması dışında birçok problemli ilişkilerinin olması ve dikkat edilirse ikisinin de aynı hatalar yüzünden sürekli sorunlar yaşaması fazla şaşırtıcı değil. Tam gerçek manada doğru bir ilişki içine girdi dediğimiz anda saçma sapan bir neden yüzünden ayrılmalar olması biraz sinir bozucuydu.
Dizi genel anlamda günlük yaşantılar üzerinden gidiyor bu yüzden sakin ve akıcı bir havası var. Eğer olaysız entrikasız bir yapım izlemek istiyorsanız en ideal dizi olabilir. Gerçek hayat üzerinden giden bu dizi olağan dışı şeylere asla yer vermiyor. Bu yüzden dizinin bölümleri birbirinden genel anlamda bağımsız ve istediğiniz zaman diziyi bıraksanız bile herhangi bir merak unsuru bırakmıyor kafanızda. Benim çoğu zaman yemek molalarında kafamı dağıtmak için izlediğim bir diziydi kendisi ki aynı zamanda sınav haftalarımda kafamı dağıtmama büyük bir yardımı dokundu. Bu tarz diziler 10 senede bir zor gelir. Açıkçası şuan bu paralellikte giden bir dizi arayışındayım ve gerçekten zorlanıyorum. Belki bir miktar sitcom tarzı diziler yerini tutabiliyor ama yine de aynı etkiyi bırakmıyor maalesef.
Gel gelelim dizimize verdiğim değere. Bendeki etkisini bir yana bıraksam da gelmiş geçmiş en iyi dram dizisi olduğu için 10/10 vermezsem çok ayıp olur.
-
Bugün hava ne kadar sıcaksa ben de o kadar sıkıcıyım. Normalde kendime sıkıcı falan demem ama bugün kendimi öyle hissediyorum. Zaten sürekli...
-
Herkese soğuk ve karlı bir kış gününden merhaba. Uzun zamandır beklediğim bu kardan sonra eskisi gibi hissedememenin burukluğunu yaşıyorum. ...
-
Bir arkadaşım yazılarım için günlük okuyormuş hissi verdiğini söylemişti. Bu yazıyı okuyorsan eğer bu yoruma bayıldığımı söylemeliyim. Çünkü...