Eve tıkıldığım bu bir iki günde öylesine izlemeye başladığım yapım diziden çok film izliyormuş havasındaydı. Hani bazı filmler vardır neredeyse hiç replik olmamasına rağmen sizi dehşet bir duygu karmaşasına sürükler, bu dizi de tam olarak bu şekilde ilerledi benim için.
Takip edenler bilir Kore diziler genellikle tek sezondan ve ortalama 16 bölümden olan yapımlardır. Sanırım Netflix platformunda yayınlandığı için iki sezon şeklinde yapmaya karar vermişler ama bana kalırsa iki sezon şeklinde yayınlanması fazla gereksizdi. İki sezon olması sizi yanıltmasın ilk sezon 8, ikinci sezon 6 bölümden oluşan kısa bir dizi kendisi.
Konusu Love Alarm adında bir uygulamanın piyasaya sürülmesinden sonra uygulamanın dünyayı nasıl etkilediğini konu alıyor. Uygulama 10 metre içinde senden hoşlanan biri olduğunda çalmaya başlıyor. Böyle bir uygulamanın günüz ilişkilerini nasıl bir değişime soktuğu harika bir şekilde anlatılmış. Belki de diziyle ilgili en çok hoşuma giden kısım bu olabilir. Çünkü diziyi izlerken her bölümde uygulamanın insanları farklı konularda farklı şekillerde etkilediği eksiksiz bir şekilde anlatılıyor.
Dizi boyunca acaba böyle bir uygulama gerçek hayatta olsaydı nasıl olurdu diye düşündüm. Sanırım bazen iyi bazen de kötü sonuçlar meydana gelirdi. Mesela birinden hoşlandığınız zaman karşınızdakine duygularınızı söylemeye cesaretiniz yoksa uygulama sizin yerinize belli ederdi ya da hoşlandığınız kişi sizin duygularınızı bir türlü anlayamadığında öyle bir uygulama aşırı iyi olurdu. Tabi bunların dışında uygulama yüzünden insanlar birbirlerinin duygularını sormak yerine uygulamaya başvurur ya da karşısındakindense uygulamanın ne söylediğine değer verirdi. Madalyonun diğer tarafından da bakarsak uygulaması hiç çalmayanlar kimsenin onları sevmediğini düşünebilirlerdi ki dizide bu şekilde düşünenler topluca intihar etmişlerdi. Gerçi Kore dünya çapında en fazla intiharın olduğu ülkelerde ilk üçte olduğunu düşünürsek farklı konularda etkili olabilir.
Minnoş bir arkadaşlığın hazin sonunu görmek üzücüydü
Dizideki asıl karakter olan Kim Jo Jo' nun sevdiği kişiyi kendi iradesiyle(?) değiştirebilmesi ne kadar mantıklı tartışılır. Yani aslında iki kişi arasında birisini seçti sonunda ki bana kalırsa Jo Jo'nun seçimlerinin ne kadar mantıklı olduğu tartışılır. İlk sezonda uygulamasına yaptığı değişiklik fazla gereksizdi. Dizideki zaman atlamalarının bir kısmını net bir şekilde gösterememişlerdi, sürekli şimdi ileri bir zaman mı yoksa aynı zaman mı karmaşası vardı. Genelde zaman atlamalarını çok severim diz de olsa kitapta olsa her zaman beni mutlu etmiştir. Zaman sıçramaları karakterlerin sonrasında değişmesini keskin bir şekilde gösteriyor bu da bana bir insanın isterse değişebileceğini gösteren en güzel şeylerden biri. Kim Jo Jo' nun zaman sıçramasından sonra geçirdiği duygusal değişiklik biraz depresif bir tonda oldu bunu isimsiz bir şekilde yaptığı çizimlerden anlayabiliyoruz. O umutsuz halinden çıkmak için çırpınmasını çizdiği resimlerle gösteriyordu.
Dizinin konusu her ne kadar orijinal olsa da sakin geçen yapımları sevmiyorsanız bu dizide canınız sıkılabilir. Bunun dışında her Kore yapımında olduğu gibi arka plan görselleri harikaydı.
Bu yüzden bana göre 7,5/10 'luk bir yapım diyebilirim.