19 Ekim 2021 Salı

Meet Joe BLACK



         Son zamanlarda günlerim fazlasıyla boş geçmekte ama bu durum pek benle alakalı değil. Tamamıyla ders programımın aşırı boş olması ve hibrit eğitim almamla ilgili. Hal böyle olunca günlerimi doldurmak için kendimi biraz dizi/film izlemeye vermiş olabilirim. Aradan 'gez toz' diyenler olabilir ama şuan bulunduğum şehrin kırsal bir kesim olması bu tarz imkanları kısıtlıyor. 

         Alttan alttan biraz mızmızlandığıma göre gelelim asıl konuya: 1998 yapımı olan Brad PITT ve Anthony HOPKİNS gibi harika oyuncuların oynadığı 'Meet Joe BLACK' filmi. Filmin benimle aynı yaşta olmasına rağmen asla eski bir filmmiş gibi hissettirmiyor insana(Brad PİTT' in çiğ yumurta sarısı saçlarına rağmen). Bunlar dışında biraz fantastik bir film olmasına rağmen her şey çok normalmiş gibi hissettirmesi güzeldi. Bunların yanı sıra başrol kızımızın çıtkırıldım tavırları sinir bozucuydu. Joe BLACK karakterine bakarsak da kendisinin 'ölüm' olmasından kaynaklı donuk bir tavrı vardı. Sanki algılamasında büyük bir sorunu varmış gibi tepkiler gösteriyordu. Belki de insani duyguları ilk defa tattığı için böyle davranıyordu çünkü onun açısından bakacak olursak 'ölüm' ün bir insan bedenine girmesiyle insanlığın bütün zaaflarını hissederek yaşaması onun için büyük bir deneyim olmuştur. Her şeyi yeni yeni öğrenen bir bebek gibi. Tabi bu iki oyuncudan yaşça byük olmakla beraber aşırı başarılı bir oyuncu olan Anthony HOPKİNS' i unutmamak gerek. Kendisi Bill adında karakteri canlandıran büyük bir şirketin başkanı ve iki başarılı kıza sahip başarılı bir iş insanını oynuyor. Bill ' in son dönemlerde kafasının içinde bir ses duyması onu huzursuz etmektedir. Bir süre sonra duyduğu sesin onun için gelen bir insan bedenindeki 'ölüm' olduğunu onunla tanışarak anlar. 


                        Ölümün fıstık ezmesi sevdiği kimin aklına gelir ki?





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder